KONU: Kovid 19 Sonrası Geleceğin İçgüvenlik Yönetişimi ve Eşgüdüm

a. Mülki İdare, Kolluk Kuvvetleri, Yerel Yönetimler.
b. Geleceğin Polisi ve Kurumsal Yönetişim.
c. Geleceğin Jandarması ve Kurumsal Yönetişim
d. Geleceğin Akıllı Şehirleri ve Kurumsal Yönetişimi.

 

ÖZET

Kovid 19 Sonrası Geleceğin İçgüvenlik Yönetişimi ve Eşgüdüm ana başlığı altında inceleyeceğimiz makalemizde, birçok konuda olduğu gibi ön alma yaklaşımıyla oluşturulmaya başlanan kamu alanlarındaki değişimler değerlendirilecektir. Kovid 19 la mücadele döneminde tüm dünyada ortaya çıkan farklı güvenlik ihtiyaçları ve uygulamaları da dikkate alınarak kurumsal yapılarda meydana gelebilecek değişimler ortaya konacaktır. 2000 yılında insan genetiğinin şifresi çözüldüğü zamanlarda yapılan açıklama çok şeyin değişeceğinin işareti gibiydi. Tehdit ve tedbirlerin tamamı değişecekti. Dünyada her alanda olduğu gibi güvenlik alanında da nano ile hiper, ilkel ile siber yanyana bulunmaktadır. Toplam ağırlığı iki gramdan az olan Kovid 19 virüsü tüm dünyayı etkilemektedir. Eğitim Kolordu Komutanlığım esnasında Samsun Sahra Sıhhıye Okulunda yaptırdığım bir çalışmada da tespit edildiği gibi, bulaşıcı hastalıklardan korunmada hastalığın yayılmasının önlenmesi çok önemlidir. Bu tespitimizi MASKE MÜHİM sloganıyla ilgili kişilerle paylaşmamız neticesinde Türkiye hızlı bir karar verme süreci işletmiş, ücretsiz dağıtılmak üzere maske hazırlatılmış ve belirli toplu alanlarda maske kullanılması zorunlu hale getirilmiştir. Tüm ülkelerin mücadelesine de katkı sağlanmıştır. Tüm paydaşlar arasında işbirlğini öngören ‘Yönetişim ve Eşgüdüm’ yaklaşımlarının ve uygulamalarının sonucunda İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ve bağlısı kuruluşların etkinliğinin artırılması ile beraber üye ülkelerin de güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağlanacağı değerlendirilmektedir. İslamiyet şura ile bütüncül yaklaşımla kararlar alınmasını ve uygulanmasını buyurmaktadır. Çok Ülkede Aktif Terör Örgütü (ÇÜATÖ) diye tanımladığımız PKK, PYD/YPG, FETÖ gibi terör örgütlerinin yanına Kovid 19 gibi biyolojik ajanların kullanıldığı terör olaylarını ve aktörlerini de eklememiz gerekebilecektir. ABD ve AB ülkeleri hesap sormak için Kovid 19 ile ilgili sorumlu oluşturmaya çalışmaktadır. Bir anlamda Kitle İmha Silahı (KİS) sayılabilecek olan Kovid 19 virüsü yapay ve kasıtlı kullanılmışsa gerçek sorumlu olanlar hesap vermelidir. Tüm terör örgütlerine de destek veren ülke ve kişiler de hesap vermelidir. Afganistan’da MSB, İçiişleri Bakanlığı ve İstihbarat Başkanlığı temsilcilerinin Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvetleri (UGYK) temsilcileri ile bir araya getirildiği ve 7/24 çalışan bir Müşterek Güvenlik Koordinasyon Merkezi örneğine uygun yönetişim ve eşgüdüm yaklaşımları faydalıdır. Türkiye’de Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) İçişleri Bakanlığı bünyesinde Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulmuştur. Kovid 19 sonrası Geleceğin İçgüvenlik ihtiyaçları Mülki İdare, Kolluk Kuvvetleri, Yerel Yönetimler, Geleceğin Akıllı Şehirleri ve Kurumsal Yönetişimi hususları dijitalleşme kapsamında incelenerek yapılabilecek olan düzenlemeler ortaya konmuştur.

Anahtar Kelimeler: İnsan Genetiği Şifresi, GAMER (Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi), ÇÜATÖ (Çok Ülkede Aktif Terör Örgütü), Güvenlik, Yönetişim ve Eşgüdüm.

ABSTRACT

In our article, which we will examine under the main heading of Internal Security Governance and Coordination of the Future after Kovid 19, changes in public areas that have started to be formed with the preemptive approach will be evaluated as in many other subjects. Taking into account the different security needs and practices emerging all over the world during the fight against Kovid 19, changes that may occur in institutional structures will be revealed. The explanation made at the time when human genetics was decoded in 2000 seemed to be a sign that many things would change. Threats and measures would all change. In the field of security, as in every field in the world, nano and hyper, primitive and cyber are side by side. Kovid 19 virus, with a total weight of less than two grams, affects the whole world. As it was determined in a study I had done in Samsun Field Health School during my Training Corps Command, prevention of disease spread is very important in protection from infectious diseases. As a result of this discovery, we need to share with people about our motto MASK IMPORTANT Turkey has been operating a fast decision making process, it has been commissioned to distribute free masks and mask use has been mandatory in certain public areas. It has also contributed to the struggle of all countries. As a result of the “Governance and Coordination” approaches and implementations that envisage cooperation between all stakeholders, it is considered that the efficiency of the Organization of Islamic Cooperation and its affiliated organizations will be increased and the security needs of the member countries will be contributed. Islam commands decisions to be taken and implemented with a holistic approach with the council. In addition to terrorist organizations such as PKK, PYD / YPG, FETO, which we define as Terrorist Organizations Active in Many Countries(TOAMC), we may also need to add terrorist incidents and actors such as Kovid 19 using biological agents. The USA and EU countries are trying to create a responsible person for Kovid 19 to hold an account. If the Kovid 19 virus, which can be considered as a Weapon of Mass Destruction (WMD) in a sense, was used artificially and deliberately, the real responsible should be accountable.Countries and individuals who support all terrorist organizations should be accountable. As it was in Afghanistan, governance and coordination approaches in accordance with the example of a Joint Security Coordination Center working 24/7, where representatives of the Ministry of Internal Affairs, Ministry of Internal Affairs and Intelligence Department come together with representatives of the International Security Assistance Forces (ISAF) are useful. In Turkey, Security and Emergency Coordination Center (SECC) in the Ministry of Interior was established under the Presidential. After Kovid 19, the internal security needs of the future, Civil Administration, Law Enforcement, Local Governments, Smart Cities of the Future and Corporate Governance issues were examined within the scope of digitalization and the regulations that could be made were revealed.

Key Words: Human Genetics Code, Security and Emergency Coordination Center (SECC), Terrorist Organizations Active in Many Countries(TOAMC), Security, Governance and Coordination

1. Giriş:

İnsanlık tarihinde bazı gelişmeler sonraki dönemlerde önemli etkiler oluşturmuştur. Bu gelişmelerin hiçbirisi daha önceki gelişmelerden bağımsız ortaya çıkmaz. Gelecekte önemli etki oluşturacak olan Kovid 19 da daha önceki gelişmelerden bağımsız değildir. 2000 yılında insan genetiğinin şifresi çözüldüğü zamanlarda ABD başkanı Bill Clinton, yanında bir din adamı ile açıklama yaparken uluslararası çalışmalar sonucu insanların genlerinin haritasının ortaya çıkarılmasını, tarihin en büyük buluşlarından biri olarak nitelendirdi ve ‘‘Tanrı’nın yaşamı yarattığı dili bugün öğreniyoruz’’ dedi.1 Bir anlamda ‘ Biz sadece var olan bir bilgiyi ortaya çıkardık, Allah’ın yarattığını bulduk.’ diyordu. Clinton, buluş çerçevesinde sağlanacak ilerlemelerle insanların yaşamlarının hem zenginleşeceğini, hem de uzayacağını belirterek, ‘‘Ancak önümüzde çok büyük bir görev var. Genlerin hastalıklarla bağlantısının belirlenmesi, yeni teşhis ve tedavi yöntemlerinin ortaya çıkarılması gerekiyor’’ diye konuştu. Bu açıklama çok şeyin değişeceğinin işareti gibiydi. Tehdit ve tedbirlerin tamamı değişecekti. Bunun yansımaları hayatın bütün alanlarında görülecek ve bundan sonraki süreci yönetmek özel düzenlemeleri gerektirecekti. Bu özel düzenlemelerin başında da güvenlik konusu geliyordu. Güvenlik ise çok çeşitli bölümlerden meydana geliyor ve hayatın tüm alanlarını kapsıyordu. Güvenlik ihtiyaçlar hiyerarşisinde en önde gelmektedir. Bilgi ve gıda güvenliğinden, ülke güvenliğine kadar seviye ve kapsam farklılıkları göstermektedir. İnsanların ve Ülkelerin ve hatta ülke gruplarının alacakları tedbirler de seviye ve kapsam farklılıkları göstermektedir. Toplumların diğer bütün ihtiyaçlarının önüne koymak zorunda kaldığı güvenlik için çok yüksek maliyetler ödenmektedir. Kovid 19 öncesinde olduğu gibi sonrasında da güvenlik konusu önemini korumaya devam edecektir.

Dünyada her alanda olduğu gibi güvenlik alanında da nano ile hiper, ilkel ile siber yanyana bulunmaktadır. Toplam ağırlığı iki gramdan az olan Kovid 19 virüsü tüm dünyayı etkilemektedir. İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren hastalıklardan korunmanın temel prensibi olan ve İslamiyet ile birlikte zirveye çıkan temizlik konusu önem kazanmıştır. Bir yanda ise Virüse karşı Ultraviyole ışınların kullanılması gündemdedir. Ayrıca, Eğitim Kolordu Komutanlığım esnasında Samsun Sahra Sıhhıye Okulunda yaptırdığım bir çalışmada da tespit edildiği gibi, bulaşıcı hastalıklardan korunmada hastalığın yayılmasının önlenmesi çok önemlidir. Bu tespitimizi MASKE MÜHİM sloganıyla ilgili kişilerle paylaşmamız neticesinde Maske ( Peçe, ağız ve burunu kapatan fular dahil) kullanılması en önemli tedbir olarak kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye hızlı bir karar verme süreci işletmiş , ücretsiz dağıtılmak üzere maske hazırlatılmış ve 02 Nisan 2020 tarihinde belirli toplu alanlarda maske kullanılması zorunlu hale getirilmiştir. Bu sayede başarılı bir mücadele yürütülmüştür. Filyasyon ve e-devlet uygulamaları başarıda önemli katkı sağlamıştır. Bunun yanında Türkiye, üretilen maske ve sağlık malzemelerini birçok batılı ülke dahil yüzden fazla ülkeye ulaştırmıştır. Tüm ülkelerin mücadelesine katkı sağlanmıştır.

Kovid 19 Sonrası Geleceğin İçgüvenlik Yönetişimi ve Eşgüdüm ana başlığı altında aşağıda detaylarını inceleyeceğimiz makalemizde de birçok konuda olduğu gibi ön alma yaklaşımıyla oluşturulmaya başlanan kamu alanlarındaki değişimler değerlendirilecektir. Yaşanan bu Kovid 19 la mücadele döneminde tüm dünyada görülen farklı güvenlik ihtiyaçları ve uygulamaları da dikkate alınarak kurumsal yapılarda meydana gelebilecek değişimler ortaya konacaktır.

Konu başlığında kullandığımız, kısaca tüm paydaşlar arasında işbirlğini öngören, ‘Yönetişim ve Eşgüdüm’ yaklaşımlarının ve uygulamalarının yerleşmesi için devamlı gayret gösteren ve önemini vurgulayan bir kişi olarak; yapılan bu çalışmaların; dünyada önemli bir yeri olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ve bağlısı kuruluşların etkinliğinin artırılmasına katkı sağlayacağı ve üye ülkelerin de güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasına imkan sunacağını değerlendiriyorum. Allah rızasını kazanmayı esas alan inananlarına bu dünyada ve ahirette huzuru sağlayacak yol olan İslamiyet, bütüncül yaklaşımla şura ile kararlar alınmasını ve uygulanmasını buyurmaktadır.

Güvenlik konusunun alanlarından biri olan ve bir ülke için vazgeçilmez olan içgüvenlik alanı da diğer alanların ayrılmaz bir parçasıdır. Neredeyse tamamı İslam Ülkelerinde faal olan terör örgütleri içgüvenlik sorunu olmanın ötesinde İslam Medeniyetine karşı kullanılan birer araçtırlar. Terörizmle mücadele için tüm İslam Ülkelerinin işbirliği yapması gerekmektedir. Bu kapsamda daha önce bazı ortamlarda ifade ettiğimiz Çok Ülkede Aktif Terör Örgütü (ÇÜATÖ) diye tanımladığımız PKK, PYD/YPG, FETÖ gibi terör örgütlerinin yanına Kovid 19 gibi biyolojik ajanların kullanıldığı terör olaylarını ve aktörlerini de eklememiz gerekebilecektir. ABD ve AB ülkeleri hesap sormak için Kovid 19 ile ilgili sorumlu oluşturmaya çalışmaktadır. Bir anlamda Kitle İmha Silahı (KİS) sayılabilecek olan Kovid 19 virüsü yapay ve kasıtlı kullanılmışsa gerçek sorumlu olanlar hesap vermelidir. Tüm terör örgütlerine de destek veren ülke ve kişiler de hesap vermelidir. Terör mağduru kişiler ve akrabaları kişisel dava açarlarsa caydırıcı olacaktır. Hukuki temelde hareket edilmelidir.

Ayrıca; Sovyetler Birliğinin Afganistan’ı işgali sonrasında hem Afganistan hem de kendi ülke kaynaklarını tüketmesi ile Sovyetler Birliği dağılmıştır. Afgan halkının ABD için benzer hissi değerlendirmelerini 2003 yılında duyduğumuzda, uzayacak bir geçiş sürecinin maliyeti artıracağına biz de katılmıştık. Bölgedeki askerlerini çekme konusunda kararsız kalan ABD kendi halkına büyük bir maliyet yüklemektedir. Başkan Trump bölgede yedi trilyon dolar harcandığını ifade etti. Rusya ise benzer hatayı bu defa Suriye’de yapmakta diye değerlendirilmektedir. Bedelini ise sorumlu yöneticiler yerine ülke halkları ödemektedir.

Uzun yıllar boyunca içinde bulunduğum terörizmle mücadelenin ve barışgücü harekatının her alanında ‘Yönetişim ve Eşgüdüm’ yaklaşımının esas alınmasının ve uygulanmasının önemini vurgulayarak gerekli tedbirlerin alınmasına çalıştım. Sadece ülkemizde değil görev yaptığım Bosna, Afganistan ve Kosova gibi görev yerlerinde hukuki temele dayalı, maliyet etkinliği sağlayacak bir yönetişim ve eşgüdüm teşkilatı kurmak için gerekenleri yaptım. Bu 1995 yılında Bosna’da Barışgücü Birlikleri ile bilgi paylaşımı sayesinde BM anlaşmasına göre Boşnakların kendi yollarının hakimi olmasını sağlamak olmuştur. Afganistan’da 2003 yılında bir ay gibi kısa bir zamanda
MSB, İçiişleri Bakanlığı ve İstihbarat Başkanlığı temsilcilerinin UGYK temsilcileri ile bir araya getirildiği ve 7/24 çalışan bir Müşterek Güvenlik Koordinasyon Merkezi kurulması olmuştur. Kosova’da bu yaklaşımla Harekat Merkezinin etkinliğinin artırılması ile Kuzey Bölge dahil güvenlik seviyesinin artması ve Kosova Güvenlik Kuvvetlerinin ortak tatbikatlar ile bu günkü yeni konumuna ulaştırılması olmuştur. 2011-2013 yıllarında Diyarbakır Kolordu ve Garnizon Kurmay Başkanlığım döneminde ‘’Kalpleri ve Gönülleri kazandığımız Çözüm Süreci’’ esnasında Harekat Merkezlerinin Etkinliğinin artırılması hususu ülkemizde de uygulanmıştır. Daha sonra Afganistan’da oluşturulmasını sağladığımız Müşterek Güvenlik Koordinasyon Merkezi saygıdeğer büyüklerimizin katkısı ile Türkiye’de Güvenlik ve Acil durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) olarak İçişleri Bakanlığı bünyesinde Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulmuştur.2 Eğitim Kolordu ve Kocaeli Garnizon Komutanı olduğum dönemde örnek seviyede bir GAMER Kocaeli Valiliği bünyesinde kurulmuştur.

Ayrıca eğitim öğretim görevlerim esnasında da yönetişim ve eşgüdümü esas alan bir yaklaşımı uygulamaya koydum. Bu hususun milli dokümanlara girmesi ve uygulanmasına katkı sağladım. Teşkilat ve Çalışma Esasları dokümanları bu doğrultuda düzenlenmiş ve özellikle sivil kurum ve kuruluşlarla güvenlik unsurlarının birlikte çalışması esasları ortaya konmuştur. Bu kongre ve makale vesilesi ile de bütün bu tecrübelerimizi İslam İşbirliği Teşkilatı Ülkeleri temsilcileri ile paylaşma imkanı doğmuştur.

2. Kovid 19 Sonrası Geleceğin İçgüvenlik Yönetişimi ve Eşgüdüm.

Geleceğin içgüvenlik yönetişimi konumuzun anlaşılması için öncelikle kendi tanımı da içerisnde bulunan yönetişim gibi anlatımları bilmek faydalı olacaktır. Yönetişim kavramı, klasik yönetim yapılarınca tek taraflı olarak belirlenen ilişkiler yerine, çok aktörlü ve etkileşimli ilişkileri içeren ve birlikte yönetme, birlikte düzenleme ve kamu-özel sektör ortaklığı felsefesine dayalı bir yönetim sürecidir. Aynı kaynakta Christine A. MALLIN’a göre yönetişimin önemli özelliğinin ‘hem şeffaflığı hemde hesap verebilirliği teşvik etmek’ olduğu vurgulanmaktadır. Kaynağa göre Avrupa Komisyonu iyi yönetişim ilkelerini ‘ açıklık, katılım, hesap verebilirlik, etkinlik ve uyum’ olarak belirlemiştir. İyi yönetişimin üst düzeyde bir şeffaflığı, katılımı ve hesap verebilir olmayı gerektirdiği görülmektedir.

İnsanlık tarihi ile başlayan buluşlar, insanlık yararına olduğu gibi insanlık zararına da kullanılmaya açıktır. İhtiyaçları karşılamak için kullanılması yerine kötü niyetle kullanılmasını önlemek maksadıyla alınacak tedbirler, güvenlik olarak ifade edilmektedir. Tedbirler tehdide göre bir zırh, kalkan ve kaleden, siber tedbirlere kadar değişmektedir. Bazen tehditden uzaklaşmak için hicret etmek gerekebilmektedir. Geçmiş zamanlarda KİS için düşünülen tedbirlerin benzerleri Kovid 19 sürecinde kullanılmaya başlanmıştır

Geleceğin içgüvenlik yönetişimi için ortamın nasıl olacağını değerlendirmek gerekmektedir. Yapılacak görevi istenilen standartlarda yapmak için koşulları oluşturmak gerekir. Bunun için de durumun ortaya konması gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti; son zamanlarda yaptığı değişikliklerle; açıklık, katılım, hesap verebilirlik, etkinlik ve uyum sağlayacak düzenlemelerin çoğunu yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Bu işlemler hukuki temel ve değerler üzerine inşa edilmektedir.

Başta serbest seçim ve istikrarı sağlayacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi olmak üzere; yabancı ülkelerle ilişkilerin en önemlisi olan kuvvet gönderme ve ülkeye kabul etme için Anayasal düzenlemelere (T.C. Anayasası Md.924) sahip olunması sayesinde Bağımsız ve Demokratik bir devlet olmanın bütün unsurları yerli yerindedir. Kaynakların Terörizmle Mücadeleye, faize harcandığı dönemlerden ve dış kaynaklı güvenlik silah ve teçhizat harcamalarından ülke kurtarılarak İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri ve diğer mazlum ülkelere örnek olacak seviyeye gelinmiştir.

Diğer bütün gelişmeler yanında dijitalleşme ve e-devlet uygulamaları yönetişim kavramı içinde yerini almaktadır. İçgüvenlik sistemi içinde mulki idare, kolluk kuvvetleri ve yerel yönetimler dünyadaki bütün gelişmelerle eş zamanlı ve hatta önünde olarak etkin görevler yapacak düzenlemeleri yapmaktadır. Bir taraftan akıllı şehir altyapısı oluşturulurken kurumlar uyum çalışmalarına devam etmektedir. Bütün bu çalışmaların dış bağlantılardan bağımsız ve özgün olarak yapılması ve İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri ile geliştirilmesi sürekliliği açısından önem taşımaktadır.

Geleceğin içgüvenlik ortamında en önemli unsur toplum ile iletişim olacaktır. Kovid 19 pandemi süreci insanlara özgürlük-fedakarlık bağlantısını ve sağlık için kontrolu kabullenmeyle-ödün verme dengesini kurmak gerektiğini göstermiştir. HES kodu uygulaması önemli bir deneme imkanı sağlamıştır. Bu tecrübeler ile kurumsal gelişmesini sürdüren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi teşkilatlanmasında düzenlemeler devam etmektedir. İletişim Başkanlığına bağlı Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Daire Başkanlığı ile CİMER ve Bir Fikrim Var benzeri uygulamaların etkin hale getirilmesi ve GAMER’den en iyi şekilde yararlanılması faydalı olacaktır.

Kovid 19 pandemi sürecinde; başta ABD ve AB ülkelerinde olmak üzere halkın yönetimlere karşı gösteriler yapması ve bu dönemlerde hastalık bulaşması riskini gözardı etmeleri mülki idare ve güvenlik kuvvetlerinin dikkate alması gereken tecrübelerdir.

3. Mülki İdare, Kolluk Kuvvetleri, Yerel Yönetimler.

Afganistan’da 2003 yılında oluşturulmasını sağladığımız Müşterek Güvenlik Koordinasyon Merkezi yıllarca devlet yönetimi oluşturmakta zorlanan ülkede kurumlar arası işbirliği ve eşgüdüm sağlamak için önemli bir adım olmuştur. Devlet başkanına bağlı MSB yönetiminde kurulan merkezde, MSB, İçişleri Bakanlığı ve Afganistan İstihbarat Başkanlığı temsilcisinin yanında Kabil Garnizon Komutanlığı temsilcisi, Kabil Pollisi temsilcisi, Kabil İstihbarat temsilcisi ile Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvetleri (UGYK) adına iki temsilci 7/24 çalışacak şekilde görevlendirilmişti. İhtiyaç duyulduğunda görevlendirilmek üzere Ani Müdahele unsurları belirlenmişti. Bunların içerisinde sağlık ve yangın ekipleri vardi. Afganistan birimleri yanında Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvetleri (UGYK) unsurları da katkı sağlayacaktı. İhtiyaç duyulacak tüm birimlerin temsilcileri bu merkezde görevlendirilebilecekti. Bu görevlendirmeler sürekli olabileceği gibi belirli faliyetler esnasında geçici olarak ta yapılabilecekti.Yapılacak faaliyetin seviyesine göre katılımcılar kendi iletişim imkanlarını, vasıtalarını da merkeze getirecekti.Ortak lisan konuşulacak ve bunun için ihtiyaç duyanlar tercüman bulunduracaktı. Bu Merkezdeki faaliyetlerin işleyişi bir talimat ile belirlenerek katılımcılara öğretilecekti. Bu merkezin takip edeceği faaliyetlerde görevlendirilmek üzere ehil irtibat personeli bulunacaktı. İhtiyaç duyulduğunda bu merkezin imkanlarına sahip küçük bir kısmı faaliyet alanına yakın olacaktı. Bu Merkezde görev alanlar hem planlama hem de icra esnasında görev yapacaklardı. Her ilde bu merkeze bağlı benzer merkezler kurulacaktı.

Ülkemizde de Afganistan Kabil örneğinde olduğu gibi mülki idare ve kolluk kuvvetleri ile istihbarat birimlerinin yanında yerel yönetim unsurları güvenlik koordinasyonu için bir araya geldi. Bu teşkilat yapısıyla dijitalleşme imkanlarını kullanan eğitimli personel ile ülke güvenliğine katkı sağlanır. İyi yönetişimin üst düzeyde bir şeffaflığı, katılımı ve hesap verebilir olmayı gerektirdiği göz önüne alınarak görevlendirilecek personelin ehil ve güvenilir olması önemlidir. Bu merkezlerde tüm faaliyetler kayıt altına alınarak kurumsal sürdürülebilirlik ve seffaflık sağlanır. Bu merkez sayesinde zaman ve kaynak tasarrufu ve etkinliği sağlanır.

Püf noktası deyiminin nereden geldiğini duyduğum şekliyle aktarmak istiyorum. Çömlek ustasının yanında çalışan kalfa kendi dükkanını açmak ister ve ustasından izin ister. Ustası henüz zamanının gelmediğini söyler. Kalfa buna rağmen kendi dükkanını açar. Çömlek üretmeye başlar ancak çömlekleri çatlamakta ve kırılmaktadır. Bunun üzerine ustasına giderek özür diler ve tekrar yanında çalışmak istediğini söyler. Ustası kabul eder ve çalışmaya başlar. Kalfa ustasının yaptıklarını daha fazla dikkatle izler. Ustasının fırında kuruttuğu çömlekleri çıkarırken herbirine ayrı ayrı üflemekte olduğunu görür. Ustasına sorduğu zaman ‘’ herşeyin bir püf noktası vardır.’’ diye cevap verir. Herşeyin bir püf noktası vardır. Katılımcı, bütüncül yaklaşım ve samimi işbirliği ile yapılan işler başarılı her faaliyetin püf noktasıdır diyebiliriz. Yukarıda da bildirdiğimiz gibi işbirliği ile zaman ve kaynak tasarrufu ve etkinliği sağlanacaktır.

Son zamanlarda vekalet savaşları ifadesi ile yaygın hale getirilen ve bir anlamda öğrenilmiş çaresizlik tarzında özellikle Asya ve Afrika ülkelerinde ve özellikle de İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinde eylemlerde bulunan terör örgütleri için hukuki temelde ve değerler korunarak çözümler üretilmelidir. Burada ÇÜATÖ olarak ifade ettiğimiz bir tanım ile terör örgütlerinin özellikle batılı ülkelerden destek alarak kendi insanlarına karşı ölümcül eylemler yapmalarının sorumluluğu hukuk çerçevesinde
destek veren ülke ve kişilere yüklenerek caydırıcılık sağlanması amaçlanmaktadır. Ülkemizde Şehit olan veya Gazi olan bir terör mağdurunun kişisel hakkı olarak teröre destek veren sorumlu ülke ve kişilerden hukuk önünde hesap sorulmalıdır. Ülkeler kendi sınırları içerisinde terör örgütlerinin destek bulma faaliyetlerine izin vermemelidir. İşte terörle mücadelenin püf noktalarından birisi budur. İkincisi ise tüm kurum ve kuruluşların bütüncül yaklaşım ile çözümler üretilmesi ve güvenlik yönetişimi ve eşgüdüm ile toplumun huzurunun sağlanmasıdır.

İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde oluşturulacak Güvenlik ve Destek Unsurları ile tüm üye ülkelerde ortak mücadele edilmesi için kaynakların tasarruflu ve etkin kullanılması sağlanacaktır. Batı tarafından değerlerinden uzaklaştırılarak istismar edilen ülkelerimiz insanlarının bu tuzaklara düşmesinin önüne geçmek için İslam kardeşliği hissiyatının çok küçük yaştan itbaren zihinlere yerleştirilmesi gereklidir. İslam Ahlakı ile insanlarımızın yetiştirilmesi için; bir anlamda ülkelerimizde Fikri İktidar sağlanması için ahlak timsali (rol model) insanların sayıları artırılmalıdır.

4. Geleceğin Polisi ve Kurumsal Yönetişim.

Ülkemizin yaşadığı terörle mücadele süreci ve katıldığı Uluslararası Barışgücü harekatları tüm güvenlik kuvvetlerimiz ve polis teşkilatımızın önemli tecrübeler kazanmasına imkan vermiştir. Terörle micadelenin yanında her türlü suç ve suçlu ile mücadele konusunda elde edilen başarılar tüm dünyanın da takdirini kazanmıştır. Uyuşturucu ve örgütlü suçlar konusunda son zamanlarda elde edilen başarılar sürekli hale gelmiştir.

Günümüz ihtiyaçlarının yanında geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak üzere ortaya konan polis teşkilat ve donanımı geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak ve görevlerini de yerine getirecek şekilde geliştirilmektedir. Savunma Sanayi Başkanlığı projeleri ve özel sektör girişimleri sonucunda polis görevlerinde kullanılacak tüm teçhizat ve malzemeler yerli ve milli olarak üretilmektedir. Bu sayede görevlerin aksamadan yerine getirilmesi ve sürekliliği sağlanmaktadır. Bu kapsamda personel güvenliğine önemli katkı sağlayan insansız sistemler, İHA.İKA; İDA ve dronlar üretilmekte ve etkin olarak kullanılmaktadır.

Dijitalleşme ve e-devlet uygulamaları idari polis görevlerinin daha kısa zamanda yapılmasına imkan vermiiş ve bazılarının Nüfus Müdürlükleri tarafından yapılmasına başlanmıştır. Bu sayede daha fazla personel fiili uygulamalara yönlendirilebilmiştir.

Yukarıda belirtildiği şekilde il merkezlerinde oluşturulan GAMER’lerin etkin hale gelmesi ile zaman ve kaynak tasarrufu ve etkinliği sağlanacaktır.

5. Geleceğin Jandarması ve Kurumsal Yönetişim.

Ülkemizde 2016 yılında meydana gelen darbe girişimi sonrasında Jandarma Genel Komutanlığı İçişleri Bakanlığı bünyesine dahil edilmiştir. Bunun yanında; İHA, ATAK helikopterleri ve diğer destek unsurlarının sağlanması ile etkin bir şekilde görevlerini icra etmeye devam etmiştir.

Ülkemizin üçgüvenlik alanının yüzde sekseninden daha fazlasında görev yapan T.C. İç İşleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı unsurları sorumluluk alanında güvenlik ve adli kolluk görevlerini yerine getirmektedir. Adaletin temsilcisi olan Polis ve Jandarma personeli ferdi davranışları ile daima hukuki temel içerisinde kalmak üzere lider yaklaşımı ile eğitilmelidir. Köy ve mahallelerde devletin yüzünün halkla buluşması doğru şekilde olmalıdır.

“Güzel yurdun güvenliği emanettir bizlere,
Jandarmadır ulaştıran adaleti heryere.”

Jandarma marşında da ifade edildiği gibi Jandarma geniş bir alanda adaletin tesisi için kurulduğu zamandan itibaren görev yapmaktadır. Terörle mücadele görevi nedeniyle yeni düzenlemeler yapılmıştır. Her bölgede görev ihtiyaçlarını karşılamak üzere teşkil ve teçhiz edilen Jandarma unsurları bulundukları bölgede Polis teşkilatı ve Silahlı Kuvvetler unsurları ile uyumlu bir çalışma yürütmektedir.

Geleceğin dijitalleşen ve KİS tehdidi gibi tehditlerin arttığı bir ortamda Jandarma unsurları Teşkilat, Personel , Teçhizat ve donanım yönünden yeniliklere uyum sağlamaktadır. Mülki İdare ve kolluk kuvvetlerinin işbirliği ile GAMER’lerde yönetişim ve eşgüdüm artırılarak tüm tedbirler etkin şekilde uygulanmaktadır. Önemli merkezlerde oluşturulan müdahele unsurları ile Kuvvet tasarrufu sağlanmakta ve zamanında etkin müdahele şartları oluşturulmaktadır. Jandarma Komando ve Jandarma Özel Harekat birlikleri geleceğin görevlerini icra edecek şekilde yetiştirilmektedir.

6. Geleceğin Akıllı Şehirleri ve Kurumsal Yönetişimi.

Akıllı şehirler için MOBESE, Metro ağı, Trafik kontrolu, lambaları, Merkezi ezan ve hutbe sistemi, İnsansız Sistemler- İHA, İKA,İDA, Dronlar ve internet bilgi sistemleri yanında dijitalleşmenin bütün diğer unsurları ile geleceğin yönetişim ve eşgüdüm işlemleri için bugünden önemli bir zemin oluşturmaktadır. Özellikle dron üretimi ve çeşitliliği ile lojistik ve dağitım faaliyetlerinde kullanılmaları dikkate alınarak hava Sahası Kontrol ve Kullanım Kuralları acilen düzenlenmelidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi içinde CİMER, Bir Fikrim Var gibi iletişim kanalları ve İletişim Bşk.lığı Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi birimi kurumsal yönetişim için tüm toplumun yönetime katılması imkanını vermektedir. Şehirlerde de benzer birimler valilik nezdinde geiştirilerek yerel yönetimlerin keyfi yaklaşımlarına müsaade edilmemelidir.

Son zamanlarda akıllı cep telefonları ve sosyal medyanın bireysel iletişim için yaygın hale gelmesi ile her an ve her yerde bilgiye ulaşma ve ulaşılabilme imkanları artmıştır. Bu imkan ve kabiliyetler bir afet durumunda iletişim için kolaylık ve avantaj sağlarken siber saldırılar için hassas bir durum oluşturmaktadır. Bilgi güvenliği en önemli unsur olarak ortaya çıkmaktadır.

Ülkelerimizde doğru bilginin kullanılması için güvenli ağlar ve bilgi kaynakları yaygın hale getirilmelidir. Akıllı şehirlerin güvenli yerler olması için akıllı sistemlerin güvenilir ve ehil kişiler tarafından yönetilmesi ve enerji sürekliliğinin sağlanması önem kazanmaktadır.

7. Sonuç ve Değerlendirme.

Konu başlığında kullandığımız, kısaca tüm paydaşlar arasında işbirlğini öngören ‘Yönetişim ve Eşgüdüm’ yaklaşımlarının ve uygulamalarının yerleşmesi çok önemlidir. Kovid 19 sonrası Geleceğin İçgüvenlik ihtiyaçları Mülki İdare, Kolluk Kuvvetleri, Yerel Yönetimler, Geleceğin Akıllı Şehirleri ve Kurumsal Yönetişimi hususları dijitalleşme kapsamında incelenerek yapılabilecek olan düzenlemeler yukarıda ortaya konmuştur. Yapılan bu çalışmaların; dünyada önemli bir yeri olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ve bağlısı kuruluşların etkinliğinin artırılmasına katkı sağlayacağı ve üye ülkelerin de güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasına imkan sunacağı değerlendirilmektedir. Allah rızasını kazanmayı esas alan inananlarına bu dünyada ve ahirette huzuru sağlayacak yol olan İslamiyet bütüncül yaklaşımla şura ile kararlar alınmasını ve uygulanmasını buyurmaktadır.

‘Çok Ülkede Aktif Terör Örgütü (ÇÜATÖ) diye tanımladığımız PKK, PYD/YPG, FETÖ gibi terör örgütlerinin yanına Kovid 19 gibi biyolojik ajanların kullanıldığı terör olaylarını ve aktörlerini de eklememiz gerektiği artık daha açıktır. Teçhizat ve tesisler yönünden gerekli hazırlıklar yapılmalıdır.. ABD ve AB ülkeleri hesap sormak için Kovid 19 ile ilgili sorumlu bulmaya veya oluşturmaya çalışmaktadır. Bir anlamda Kitle İmha Silahı (KİS) sayılabilecek olan Kovid 19 virüsü yapay ve kasıtlı kullanılmışsa gerçek sorumlu olanlar hesap vermelidir.

Son zamanlarda vekalet savaşları ifadesi ile yaygın hale getirilen ve bir anlamda öğrenilmiş çaresizlik tarzında özellikle Asya ve Afrika ülkelerinde ve özellikle de İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinde eylemlerde bulunan terör örgütleri için hukuki temelde ve değerler korunarak çözümler üretilmelidir. Yukarıda da ifade edildiği gibi; ÇÜATÖ olarak ifade edilen bir tanım ile terör örgütlerinin özellikle batılı ülkelerden destek alarak kendi insanlarına karşı ölümcül eylemler yapmalarının sorumluluğu
hukuk çerçevesinde destek veren ülke ve kişilere yüklenerek caydırıcılık sağlanması amaçlanmaktadır. Ülkelerimizde Şehit olan veya Gazi olan bir terör mağdurunun kişisel hakkı olarak teröre destek veren sorumlu ülkeler ve kişilerden hukuk önünde hesap sorulmalıdır. Hiçbir ülke kendi sınırları içerisinde terör örgütlerinin destek bulma faaliyetlerine izin vermemelidir. Tüm terör örgütlerine de destek veren ülke ve kişiler de hesap vermelidir.

Afganistan’da MSB, İçiişleri Bakanlığı ve İstihbarat Başkanlığı temsilcilerinin Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvetleri (UGYK) temsilcileri ile bir araya getirildiği ve 7/24 çalışan bir Müşterek Güvenlik Koordinasyon Merkezi örneğine uygun yönetişim ve eşgüdüm yaklaşımları faydaları ve nasıl oluşturulacağı yukarıda ifade edildi. Türkiye’de de Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulmuştur. Yukarıda da belirtildiği gibi şehirlerde oluşacak GAMER’ler tüm faaliyetlerin güvenli bir şekilde yürütülmesi için etkin bir ‘’Yönetişim ve Eşgüdüm’’ merkezi olacaktır.

İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde oluşturulacak Güvenlik ve Destek Unsurları ile tüm üye ülkelerde ortak mücadele edilmesi için kaynakların tasarruflu ve etkin kullanılması sağlanacaktır. Bu unsurlar için güvenli ağ süstemleri kurulacak ve ortak eğitim ve tatbikatlar yapılacaktır. Batı tarafından değerlerinden uzaklaştırılarak istismar edilen ülkelerimiz insanlarının bu tuzaklara düşmesinin önüne geçmek için İslam kardeşliği hissiyatının çok küçük yaştan itbaren zihinlere yerleştirilmesi gereklidir. İslam Ahlakı ile Fikri İktidar sağlanması için ahlak timsali (rol model) insanlar yetiştirilmelidir.

Sonuç olarak; Ülkelerimizde içgüvenlik ihtiyaçlarının belirlenmesi ile ihtiyaçların karşılanması için; Teşkilatların belirlenmesi, Yönetici ve diğer Personelin seçilmesi. gerekli Malzeme ve teçhizatın belirlenmesi ve tedarikini müteakip uygulanacak ‘’Yönetişim ve Eşgüdüm’’ yöntemleri ile ferdi eğitimlerin tamamlanması sonucunda devamlı geliştirmeye açık sistem ve süreç oluştutrulacaktır. İslam İşbirliği Teşkilatı Ülkelerinde belirli ülkelerin etkin katılımı ve tüm ülkelerin işbiriliği ile oluşturulacak İslam Ülkeleri Güvenlik ve Destek Unsurları dışarıdan bir müdaheleye meydan vermeden üye ülkelerde KİS ve Terörle mücadele başta olmak üzere tüm güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için etkin bir yapı olacaktır. İyi niyet ve samimi gayretlerle ülkelerimiz ve insanlarımız huzur içerisinde olacaktır.

KAZIM DALKIRAN
Dr. Emekli General

 

KAYNAKÇA


www.hurriyet.com.tr/gundem/tanri-nin-dilini-ogrendik-39164151

www.kenanyelken.com/yonetisimin-unsurlari

www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/10/20191024-17.htm

www5.tbmm.gov.tr//develop/owa/tc_anayasasi.maddeler?p3=92

Bizden haberdar olmak ister misiniz?

Ulusal Stratejiler ve Politikalar Üretme Merkezi (USPUM)’un haber bültenine abone olabilir ve bizden haberdar olabilirsiniz.

Ersin Çivi

Bilişim dünyasında 1999 yılından günümüze yazılım geliştirme uzmanı. 2004 Yılından günümüze halen aktif olarak Zeron Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri'nde Yönetici.

Ersin Çivi

Bilişim dünyasında 1999 yılından günümüze yazılım geliştirme uzmanı. 2004 Yılından günümüze halen aktif olarak Zeron Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri'nde Yönetici.